Pop-Up Interview with Seçil Erel I Beyin Göçü

Pop-Up Interview with Seçil Erel I Beyin Göçü

Son dönemlerde hepimizin üstünde hissettiği yadsınamaz rutin bir ağırlık duygusu var. Geçtiğimiz 4-5 yıl içinde daha özgür ve medeni koşullar için yurtdışına giden eğitimli nüfusun sayısındaki artış da yadsınamaz bir hale geldi. Birçok meslek grubuna ait değerli kişiler arasında sanatçılar da var. Sosyal, kültürel, kişisel ama en çok da manevi ihtiyaçlarını gidermek üzere yurtdışında hayatını ve sanatını devam ettirmeye karar vermiş olan sanatçılarla görüştüm ve hepsi de içten cevaplarıyla belli başlı noktalara işaret ettiler. 

Röportaj: Hazal Gençay Sungur

 

POP UP INTERVIEW WITH SEÇİL EREL

Beyin Göçü

 

Seçil Erel
Sanatçı

 

1- Kaç yıldır yurtdışında yaşıyorsun, hangi ülkeye/şehre gitmeye karar verdin ve neden o şehri seçtin?
2017 Mayıs’ından beri Londra’da yaşıyorum ama benim hikayem Londra’ya taşınmadan önce başlamıştı. Şu an Londra’da oluşum, bir sürecin sonuncu olsa da bu şehri seçmemin en temel nedeni sanat konusunda olduğu kadar her açıdan dünyanın en önemli merkezlerinden biri olması. 

 

 


Seçil Erel, Bir Başka Gerçeklik, 2018, Tuval üzerine yağlıboya, 20x30cm

 

2- Seni yurtdışına yerleşmeye yönlendiren hayatındaki değişimler ve gelişmeler neler oldu? 
İstanbul’da doğmuş, okumuş, yaşamış ve çalışmış biri olarak özellikle Gezi olayları ve ülke genelinde olan bitenlerden sonra yaşamıma aldığım müdahaleler beni bir sanatçı, anne ve kadın olarak kendi alanımda nefes alamaz hale getirmişti. Çok sabırlı bir kişiliğe sahip olmama rağmen tarafsız bir birey olarak özgür hissedememek beni çok rahatsız ediyordu. Yaşama bağlılığım ve üretme arzumun yoğunluğundan o dönemde yaklaşık 3 yaşında olan kızımı da yanımdan hiç ayırmayıp yollarda buldu kendimi. Bu yollar beni çeşitli atölye çalışmaları, sempozyumlar ve sergilere götürerek çok çeşitli insanlar tanımamı sağladı. Ve belli bir süre sonra artık bir yere kök salmam gerektiğini hissettiğimde kendimi Londra’da buldum. Yaşamımın bu döneminde Londra’yı seçmiş olmaktan çok memnunum çünkü sahip olduğum değerle hayatıma yeniden başlama imkanı buldum. Şimdilerde maddi ve manevi olarak hayatta kalmak açısından sert, büyük, kaotik ama bir şekilde belli bir süre direnmeyi becerip içine girdikten sonra tam tersi, birşey yapmak isteyene karşı açık ve verici bir şehirde tüm farkındalığımla var olmak, beni bugünün dünyasına uluslararası bir vizyonla ve mutlulukla bağlıyor. Bütünü kavramak, detayları daha iyi kavrama imkanı veriyor. 

 

 


Seçil Erel, Derinlemesine Bakmak, 2018, Tuval üzerine yağlıboya, 50cm

 

3- Yurtdışına giderken amaçladığın hedeflerini gerçekleştirebildin mi ve orada bulunduğun süre sanatına nasıl yansıdı?               
Hiç tereddüt etmeden ''evet, her geçen gün daha iyi'' diyebilirim. Kariyerim ve kızımın geleceğiyle ilgili niyetlerimin yanı sıra en önemli olan şey içsel özgürlüğe ve ifade özgürlüğüne, bilgiye ulaşılabilecek bir ortamda nefes alabilmekti. Bunu, atlattığım tüm zorluklardan sonra temiz bir şekilde hissedebiliyor olmak paha biçilemez. İnsanın duyguları rahatlayıp stresini kontrol edebilecek noktaya geldikten sonra kendisini memnun ve hedeflerine odaklanır bulunca işleri de gelişiyor. Nereden yola çıktığımı unutmadan sakinlikle merkezimi Londra’da tutup kendimi geliştirmeye, öğrenmeye ve uluslararası platformda ilerleyen bir sanatçı olarak devam etmeye odakladım. Bu arada buraya taşınmadan önce planlanmış olan 2019 Şubat ayında Milli Reasürans Sanat Galerisi için hazırladığım ''Bir Başka Gerçeklik'' isimli sergimi İstanbul’daki tüm geçmişime duyduğum sorumluluk bilinciyle hazırlamak da bana çok iyi geldi.

 

 

Etiketler: Magnet, Seçil Erel, Pop-Up Interview, Beyin Göçü
Aralık 01, 2020
Listeye dön
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR