Pop-Up Interview with Kezban Arca Batıbeki I Türkiye'de Sanat

Pop-Up Interview with Kezban Arca Batıbeki I Türkiye'de Sanat

Pop-Up Söyleşi dizileri ''Türkiye'de Sanat'' başlığıyla devam ediyor. Herhangi bir siyasi görüşü ve kimliği yermek ya da yükseltmek değil özgür bir şekilde sanatı konuşmak amacıyla bu coğrafyada üretilen sanatı, sanatçının bu konudaki fikirlerini ve gelecek nesile önerilerini paylaşmak üzere bu röportaj serisi üzerine çalıştım ve farklı kuşak ve disiplinden gelen çok değerli 15 sanatçı ile görüştüm.

 

Röportaj: Hazal Gençay Sungur

 

 

POP UP INTERVIEW WITH KEZBAN ARCA BATIBEKİ
Türkiye’de Sanat

 

 

Kezban Arca Batibeki

Sanatçı

 

 

1- Türkiye coğrafyasında üretilen sanatın temelleri nedir?          
Türk sanatının ne olduğunu anlatmak Pop-Up bir söyleşi için fazla yer tutar diye düşünüyorum ama özetle; temeli oldukça zayıf ve taklide dayalı bir ülke sanatından söz ediyoruz ne yazık ki. Gerek sanatçı gerek galerici ve koleksiyonerler açısından emekleme dönemindeyiz diyebilirim. Türk sanatında; yabancı sanatçıların ve popüler akımların başlangıçtan bugüne her dönemde taklit edildiğini ve çok fazla özgün iş üretilmediğini üzülerek söyleyebilirim.

 

 


Kezban Arca Batıbeki, Woman In Red, 2010, karışık teknik, 100x150cm

 

 

2- Bu temeller sanatınıza nasıl yansıyor?             
Benim başlangıcım farklı biraz. Ben ressam olmak için yola çıkmadım. Grafik sanatçısıydım. Sonrasında yaptığım işin ticari yönü beni duygusal olarak çok yıprattığı için özgür olmak istedim ve resme sığındım. Eğitimini aldığım ve çok sevdiğim grafik sanatını güncel sanata uygulamam da beni kendi çizgimde ilklerden biri yaptı.

 

 


Kezban Arca Batbeki, ​​​​​Dolls Series, The Mirror, 2010, karışık teknik, 125x169cm

 

 

3- Türkiye sanatının özgün olması ve geleceğe taşınması için sanatçıların hangi biçim ve değerler üzerine çalışması gerekir?              
Sanatçıların varlık gösterebilecekleri alanlar İstanbul'da yoğunlaşmış durumda. Ülke geneline daha çok yayılması için çaba göstermek gerekir. Ankara, İzmir gibi şehirlerin dışında Mardin Bienali, Sinopale, Diyarbakır'da açılan güncel sanat platformları gibi alanlar bu yayılım için önemli adımlar attı. İstanbul'da da BASE, Mamut Art gibi kar gütmeyen platformlar genç sanatçıları destekliyor. Ama hala galeri sayısı sanatçı sayısına göre çok az ve koleksiyonerlerin ilgisi yabancı sanatçılara yönelmiş durumda. Bence ilk etapta sanatçıların ticareti bir kenara bırakıp kendilerine özel bir dil yaratmaya çalışmalarında fayda var. Gerçi bilgisiz bir zümreye iş ürettikleri için taklit olmalarını pek de kimse umursamıyor. Sanatçılar da para kazanmaya bakıyorlar. Bu ekonomik durumda kim suçlayabilir ki onları!...

 

 

Etiketler: Magnet, Kezban Arca Batıbeki, Pop-Up Interview, Türkiye'de Sanat
Aralık 01, 2020
Listeye dön
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR