Pop-Up Interview with Haluk Akakçe I Türkiye'de Sanat

Pop-Up Söyleşi dizileri ''Türkiye'de Sanat'' başlığıyla devam ediyor. Herhangi bir siyasi görüşü ve kimliği yermek ya da yükseltmek değil özgür bir şekilde sanatı konuşmak amacıyla bu coğrafyada üretilen sanatı, sanatçının bu konudaki fikirlerini ve gelecek nesile önerilerini paylaşmak üzere bu röportaj serisi üzerine çalıştım ve farklı kuşak ve disiplinden gelen çok değerli 15 sanatçı ile görüştüm.

Röportaj: Hazal Gençay Sungur

POP UP INTERVIEW WITH HALUK AKAKÇE          
Türkiye’de Sanat

Haluk Akakçe    
Sanatçı

Türkiye coğrafyasında üretilen sanatın temelleri nedir, bu temeller sanatınıza nasıl yansıyor ve Türkiye sanatının özgün olması ve geleceğe taşınması için sanatçıların hangi biçim ve değerler üzerine çalışması gerekir?
 

Türk sanatı; Türk ve Sanat kelimelerini okuyup telaffuz edebilen varlıkların bu iki kelimeyi okuyunca yarattığı akustik bir dışavurumdur. 

Beyinsel öğreti, eseri anlam ve tanım sınırları dahilinde istemdışı ifade etse de, Türkiye doğumlu bir insanın ürettiği herşey bu sorguyu anlamsız kılıyor. Kelimelerin bittiği universal bir olgudur sanat. Türk sanatı diye birşey yoktur, belli dönemlerde Türkiye sınırlarında sosyal ve kültürel ifadenin önerisi dahilinde üretilen sanat vardır.

Ayrıca zaman ve mesafe kavramlarının hızı artan bir ivmeyle yok olduğu günümüzde bu soru güncellik kapsamında cevaplanamaz.

Beyin göçü; soğuk savaş yılları ve 1990’ların sonunda yerini göç’ün beynine bıraktı.

Şu saniye uçakta İzlanda’ya varıyor olabilirdim ama beynim sizinle.