Portrait - İsmet Doğan

Batı sanatının en büyük projesinin yüzde gerçekleştiği söylenir. Aynı doğrultuda modern sanatın bir ayağının da insan yüzünün psikolojisine dayandığı. Doğa ile insan yüzü arasındaki karmaşık ilişki daima dibinde hazinelerin yer aldığı, üstünde sayısız rengarenk çiçek yapraklarının uçuştuğu bir uçurum olmuştur şairler için, ve bu şiir hangi malzemeyle yazılırsa yazılsın. Uçuşan yaprakların bu uçurumu daima gündemde olacaktır şairler için belki de fakat bu covid'li günlerde kendimiz ve yüzlerimiz arasına koyduğumuz mesafe sanatçıların da yüzü daha fazla gündeme almalarına sebep oldu.

İsmet Doğan'ın appropriation serisinin parçası, bu sefer yüzlerin ön planda olduğu bu seri aslında aynı anda farklı doğrultulara yönelmiş serilerinin kesiştiği bir noktada yer alarak appropriation serisi, throwing up serisi, hatta aynı anda özellikle freaks, autos ve mirrors serileri ve diğer serilerinden öğeler barındırmaktadır. Bu serideki işlerinde Doğan zaman zaman bedeni de yüze dahil etmeyi seçer, fakat bu eserlerdeki ana karakter daima çiğnenmiş et ile ya da ezilmiş bitki ve küçük hayvan parçalarıyla, batı sanat tarihinden bir portre ya da modern zamanlar ya da günümüzden bir fotoğraf olsun bunun üzerinde yer alan yüze zaman zaman bedeniyle organik akışlara sahip estetik bir geometriyle müdahale etmeye dayanır.

İsmet Doğan böylece kendi yaklaşımı ve teknikleriyle yüzün çağlardır devam eden şiirine kendi dizelerini dahil eder.

Selman Akıl