Pop-Up Interview with Ekin Su Koç I Beyin Göçü

Pop-Up Interview with Ekin Su Koç I Beyin Göçü

Son dönemlerde hepimizin üstünde hissettiği yadsınamaz rutin bir ağırlık duygusu var. Geçtiğimiz 4-5 yıl içinde daha özgür ve medeni koşullar için yurtdışına giden eğitimli nüfusun sayısındaki artış da yadsınamaz bir hale geldi. Birçok meslek grubuna ait değerli kişiler arasında sanatçılar da var. Sosyal, kültürel, kişisel ama en çok da manevi ihtiyaçlarını gidermek üzere yurtdışında hayatını ve sanatını devam ettirmeye karar vermiş olan sanatçılarla görüştüm ve hepsi de içten cevaplarıyla belli başlı noktalara işaret ettiler. 

 

Röportaj: Hazal Gençay Sungur

 

 

POP UP INTERVIEW WITH EKIN SU KOÇ
Beyin Göçü

 

 

Ekin Su Koç
Sanatçı

 

 

1- Kaç yıldır yurtdışında yaşıyorsun, hangi ülkeye/şehre gitmeye karar verdin ve neden o şehri seçtin?
Bir yıldır Berlin’de yaşıyorum. Bir yıl önce burayı seçip gelmiş değilim yalnız öncesi biraz karışık. Üniversitedeyken katıldığım öğrenci değişim programıyla İspanya’ya gitmemle başladı yurtdışında yaşama fikri bende. O bir yıl içinde Avrupa’da rahatlıkla seyahat etme fırsatı buldum. Araştırmalar yaptım. Türkiye’ye döndükten sonra mezuniyet ve yüksek lisansa yoğunlaştım ancak yurtdışı temaslarım sürüyordu, bu dönemdeki Almanya seyahatlerim sırasında gelişen bazı görüşmeler olumlu sonuç verdi ve burada farklı şehirlerde grup sergilere katıldım, iki de kişisel sergi hazırlama imkanı buldum ve hayatım/hayatımız, eşimin işi için de uygun olmasıyla Berlin’e doğru yönlendi. Bir buçuk yıl kadar da eşimin işi dolayısıyla Danimarka/Kopenhag deneyimimiz oldu. Orasıyla da bağlantılarımız sürdüğü için halen gidip geliyoruz.

 


Ekin Su Koç, Footing to a New Land II, 2018, Kağıt üzerine akrilik ve kolaj, 70x100cm

 

2- Seni yurtdışına yerleşmeye yönlendiren hayatındaki değişimler ve gelişmeler neler oldu?
Okul döneminde başlayan bir gözlem süreci olduğu için önce okul eğitimindeki farklar ve sonrasında sanat piyasası açısından kıyaslamalarda vardığım sonuçlar dolayısıyla yurtdışında yaşama fikrine sıcak bakmaya başladım. Hiç yabancı hissetmediğim bir ülkeyle yolculuklarıma başlamış olmam da bir avantajdı. Zaman içinde toplumsal olarak kendi ülkemde bir şeylere daha yabancı hissetmeye başlamam da yurtdışında kalıcı bir yer edinme konusunu ciddileştirdi.

 

 


Ekin Su Koç, Bent by Earth, 2017, Kağıt üzerine kolaj, 40x40cm

 

3- Yurtdışına giderken amaçladığın hedeflerini gerçekleştirebildin mi ve orada bulunduğun süre sanatına nasıl yansıdı? 
Yurtdışındaki süreç bana muhteşem bir malzeme çeşitliliği sundu. Biçimsel özgürlük ve araştırmacı bir algı kazandırdı. Bir disiplin sınırlaması hiç görmedim. Kağıt, kumaş, boya, nesne, enstelasyon, ses… Birçok deneme yapma cesareti buldum. Yani her anlamda bir özgürleşme oldu diyebilirim çalışmalarımda. Fotoğraf, resim ve sesi birleştiren bir proje planlıyoruz burada Kasım ayı için. Proje ve ikili çalışmalarla ilgili de yeni bir vizyon oluşturdu bende burası. Hedefler açısından da, çok fazla yer değiştirmeme rağmen son birkaç yıllık Kopenhag ve Berlin döneminden bahsetmem gerekirse yapmayı istediğim herşey hızla gerçekleşti diyebilirim. Artık sergilenmeler ve koleksiyonlarla ilgili birikimin yanında, yeni teorik araştırmalar, müzeler ve enstitülerle beraber yürütülen projelerle üretimimi zenginleştirmeyi amaçlıyorum.

 

 

Etiketler: Magnet, Ekin Su Koç, Pop-Up Interview, Beyin Göçü
Aralık 01, 2020
Listeye dön
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR